5 Eylül 2011 Pazartesi

RHODES / RODOS

12 adların en büyüğü olan RODOS 130.000 nüfusu ile kıyılarımıza en yakın noktası Bozburundur. tapınak şövalyeleri tarafından inşa edilmiş kalesi, ortaçağdan kalma mahallesi Unesco Dünya mirası listesinde.


iki bebek arabası ile kale içini gezmeye karar verdik ve yaklaşık 3 saatlik turumuz başladı. limanda gemiden iner inmez yürüme mesafesinde kalenin en yakın kapısından girip tatlı yokuşu çıkınca bizi sağ tarafta yer alan  our Lady of Bourgou kilisesinin kalıntıları karşıladı. zamanında epey büyük olduğu yerleşim alanından belliydi. buradan çarşı içine doğru yürüyerek yolumuza devam ettik. hediyelik eşya dükkanlarında genelde takı, bronz heykel / miğferler, şile bezi tarzında bluzlar dikkatimi çekti.

hava sıcak olduğu için sık sık su molası verip serinleme çalıştık. Rodos populer bir turist mekanı olduğu için bir hayli kalabalıktı. hatta bu yıl 2 milyon turist bekleniyormuş. adada konuştuğumuz bazı işyeri sahipleri krizden pek etkilenmediklerini ifade etmişti.
bizim için adayı özel kılan bir husus400 yıl Osmanlı hükümranlığında kalan adada  ayakta kalan eserlerimizi yakından görmek oldu. ancak Mehmet Ağa kütüphanesi dışında camilere giremedik. maalesef hepsinin kapısı zincirli yada kilitliydi. mutlu eden yanı ise camilerimizin minarelerinin yıkılmayıp ayakta bırakılmış olmasıydı.

çarşı içinde yer alan Mehmet Ağa cami 2004 yılında restore edilmiş, hemen yanı başında yer alan çeşmeden su içip atalarımıza dua ettik.


hele Mehmet Ağa caminin önünden başınızı kaldırıp ileri doğru baktığınızda göreceğiniz bu Süleymaniye cami kendinizi memleketinizde hissettiriyor. yaşadığımız yer itibarı ile birbirine bu kadar yakın iki cami minaresi görmeyeli epey olunca kendimi memlekette hissettim.
çarşını içinden hızla ilerleyip kendisini görmek için sabırsızlansakta yine aynı şey oldu, avlusundan içeri giremedik.



Fethi Paşa Saat Kulesi

kalenin surları birhayli korunmuş, surların arasında oldukça geniş hendekler var. yukarıda görülen bu yolda hendeğin üzerinden set

1 yorum:

  1. Rodos bence gezdigimiz adalar icerisinde en guzeliydi. santorinin de kendine has ozellikleri olmasina ragmen ben rodosu daha cok begendim. tek hayal kirikligi yaratan yani osmanlidan kalma eserlerimizi ziyaret edememis olmamizdir.

    YanıtlaSil