avrupa turu 1 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
avrupa turu 1 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ekim 2010 Çarşamba

almanya / münih


münih gerçekten iz bıraktı bende, tekrar gitmek istiyorum. Köln ve düsseldorfuda gördüm, ancak görkemli binaları, şık mağaza ve yaşayanları beni etkiledi. aşağıda Marienplatz - Odeonplatz ve bir kaç şehir manzarası var. binaların ihtişamı farkediliyor. gidiş geliş bisiklet yolları, çocuklar ile dolaşabileceğiniz düz yollar, temiz çevre, saygılı insanlar, hımm atıştırmalık lezzetler. münihte yaşayanlar eminim bu keyfi alıyordur, ne dersiniz!

Viktualienmarkt ta kalabalık bir otel restoranı idi, biraz bekleyince yer bulduk, ben orta pişmiş et , eşim de deniz tabağı tercih etti. kalamar-somon-karidesten oluşuyordu olmazsa olmaz weıss bıer. etimin lezzeti yerindeydi doğrusu, yumuşacıktı. keserken biraz kanlanınca hepsini bitiremedim. biraz daha pişmiş sipariş etsem iyi olurdu. Viktualienmarkta bir de ev gereçlerida mağazasına uğradım, mutfak, ev dekorasyonu ve ekipmanları çok çeşitliydi. kendim ve arkadaşım için aradığım pasta ekipmanlarını bulamasamda mağazayı gezmek çok keyifli idi. dayanamayıp kendime bir kaç oyuncak almadan çıkamadım.

3 Ekim 2010 Pazar

almanya, oberammergau







venedikten 450 km katedip Almanyanıın sonbahara merhaba deyişini yol boyunca hayranlıkla seyrettikten sonra Oberammergauya vardık. Zwink ailesinin işlettiği iki katlı ferienhaus olarak nitelendirilen evimize yerleştik. misafirperver ve güleryüzlü olmalarının yanısıra yardımlarınıda esirgemediler. Wir bedanken ihnen Familie Zwink.



Oberammergau Passion Play adı verilen Hz. İsa nın Kuduse girişi ve hıristiyan inancına göre dirilişi ve ölümünü anlatan 1634 yılından beri devam eden bir gösteri. bu yıl 300. yıldönümü idi ve bizim geldiğimiz gün sonlandı. aktörler, şarkıcılar, teknikerleri ile 2000 nin üzerinde köylünün katılımı ile gerçekleştirliyor. hatta katılanların saç ve sakallarını 1 yıl boyunca kesmemeleri gerekiyormuş.

köyde ayrıca Bavyera Eyalet ahşap oymayıcılığı okuluna da ev sahipliği yapıyor. Passion Play ve oymacılık birleşince sanat ve ticaret bir arada yürütülmeye başlanmış.evlerin dış boyaları, sokaklarda yer alan mizahi portreler, ahşap oyan dükkan vitirinleri çoğunluk ile din temalı. oymalar çok özenli ve ayrıntı yapılmış hayran kalmamak elde değil.

bu şirin köy ahşap evleri, balkonlarında rengarenk çiçekleri, özenli bahçeleri, ince ahşap oymaları, dağ yürüyüşü yapılan içinden sular akan tepeleri ile çarpıcı bir belde.

1 Ekim 2010 Cuma

venedik

venedik adası anakaraya uzun bir köprü ile bağlanmış. araba ve tren ulaşımı sağlamış. limanına yanaşan gemiden inip hemen gezmeye başlayabiliyorsunuz.ilk göze çarpan etraftaki şıklık ve kalabalık. köprüden geçer geçmez sağdaki ilk otoparka girmek için sabırla sıramızın gelmesini bekledik. ardarda bir çok otoparka mevcutmuş, biz onu seçtik ve 10. katta,son katta ancak yer bulabildik, günlüğü 30 euro. otoparktan hemen karşıya geçince ilk limandan arkadaşımızın önerisi ile çocuklar ile bir çok merdiven inip çıkmayalım diye, vaporetto bileti alıp yine sıramızı beklemeye başladık. çocuk arabaları ilede olsa binmek kolay vaporettoya. biz de iki tane olunca başta endişelendik ancak yersiz çıktı. son durak San Marco da inip kocaman meydanı gezmeye başladık. bu kadar çok turisti ne Brüksel de ne de İstanbulda gördüm. muhakkak daha kalabalık yerler gören vardır. aşağıdaki ilk bölüm fotoğraflar meydandan. yapılar albildiğine ihtişamlı ve büyük. daracık sokaklardan ne çıkacağı belli olmadan ilerleyip merdivene rastlayınca geri döndük. o halde bile 3 saatimiz meydanda ve çevresinde geçmesine rağmen yine yetmedi. meydandaki cafe-restoranlarda oturmak ve keyif yapma ücretli. ancak restoranların kurduğu platformlarda müzik ziyafeti ayaktada olsa bedava. müzik o kadar güzel ki ayrılasımız gelmedi. uzun kuyruğa aldırmayıp meydandaki balkona çıkabilir alt foto daki at heykellerine dokunabilirisiniz.
hediyelik eşyalar harika. cam işlemeceliği meşhur Murano adasına gemiler ile San Marcodan geçebiliyor. ordakileri göremedik ancak küçük maketlerin aşağıdaki maketleri bile oranın ne kadar muhteşem olduğunun kanıtı. maskeler diyarı venedikte işlemeler Sawarowski taşlardan. ünlü kazanova ve geçmiş zamanın ihtişamlı kostümleri göz kamaştırıcı. en büyük maske mağazasını görülmeye değerdi doğrusu.


dönüşte daha az bekleyerek vaporettoya binip Rialto da indik. Grand da canal ve Rialto köprüsünün ayakları altında. köprü boyunca hediyelik eşyacılar sıra sıra dizilmiş. köprünün ikşi ayağında bulunan dükkanlar ve seyyar satıcıların fiyatları daha makul. enerji toplamak için ise sunulan meyve bardakları birebir.



Rialto durağında yorulup aşağıdaki meydanda ev yapımı makarna yemenin bedeli 15 euro. tabiki parmesan ve taze ekmek eşliğinde. kanal boyu bir sürü gondol ara sokaklara girip çıkıyor, biz ise dar sokaklarda neler keşfettiklerini merak ederek, gondol keyfimizi bir sonraki gezimize erteleyerek aynı rotada gemiye binip merkeze döndük.


30 Eylül 2010 Perşembe

avrupa turu

kısmi avrupa turumuz bugün itibarı ile başlıyor, kuzular ile seyahat edeceğimiz için heyecanlıyız, evimizden 3 saat yol aldıktan sonra Yunanistanın batısında Igoumenitsa limanından akşam 20:00 da demir alacağız. sabaha Ancovada olacağız sonra ilk durağımız VENEDIK. haydi hayırlı yolculuklar olsun tüm yolculara.
------------------------------------------------------------------------------------------------

ve demir aldık superfast ile başlayan gemi yolculuğumuza. iki altta ve iki üstte ranzalı odamızı çocuklar hemen benimseyip yerleştiler. gece bir de oğluş için bebek yatağı sığdı iki yatak arasına. çocuklar ile oda almak çok iyi fikirmiş bunu onayladık. yatmadan duş aldılar geminin oyun parkında eğlendiler. yemek için tabildot seçeneğinin yanısıra alacart restoranı ve iki katlı camekanlı cafesi ile rahat yolculuk imkanı elde ettik. dutyfree- casinosu- havuzuda mevcuttu.


sabah kahvaltımızı omlet-yumurtalı ekmek- peynir -domates eşliğinde çocuklar yesin muhabbeti ile restoranda yaparak varışı heyecan ile beklemeye başladık. gemide ise bir hayli sayıda vatandaşlarımız ile karşılaştık.







venedik kuzey ıtalyada veneto bölgesinin başkenti. yaklaşık bir milyon altıyüzbin nüfusu ile turizm ve endüstri şehri. adriatiğin kraliçesi, maskelerin şehri, su şehri , kanallar şehri olarak adlandırılmasının yanısıra avrupanın en romantik şehri de denilmekte. 117 küçük adadan oluşmakta.

bir sürü bilgi okunsada görmenin keyfi başka. her yeri tarihi binalar ve turist kaynayan Venedik sular ile iç içe kendine has düzeni ile ilk bakışta kafa karıştırıcı hareketli mi hareketli. iki çocuk arabası sırt çantası eşliğinde nasıl mı gezdik.....