çikolataya doyuran pasta / kalbim sende

                                          pastaya herkesin eli değdi, en son bu hale kavuştu.

                              kek pişti, içi ganajlandı  giyindi kuşandı ve süslendi, görücüye çıktı.

semizotu yemeği / pirpirim

haftasonu pazarda yılın ilk semizotunu gördüm hemde bahçe, almadan duramadım.Elazığda pirpirim derler. Gönül ablam bir yapar enfes olur. hele odun ateşindede pişirirse tadınada doyulmaz. bir tabak yiyen bir daha ister. ben bayılırım pirpirime.

malzemeleri için :

• 1 kg. semizotu


• 1 büyük kuru soğan


• 1 su bardağı haşlanmış nohut


• yarım su bardağı kırmızı mercimek


• yarım yemek kaşığı salça

semizotunu yıkadım,tazecik olduğu için temizlenecek çiçeği , firesi yoktu. köklerini ayıklayıp bıçak ile kesmeden üçe ayırdım. soğanı yemeklik doğrayıp yine üçe ayırdım. tencereye tereyağ koyup erittim, soğanın bir kısmını hafif kavurdum. arzuya göre salça eklenebilir. nohutların ve mercimeklerin bir bölü üçünü ekleyip üzerine bir kat semizotu yaydım. sonra doğranmış soğan, nohut, mercimek ve semizotu ilavesi ile malzemeleri kat kat bitirdim. biraz tuz attım, fazla atmıyorum çünkü yemek kaldıkça tuzlanıyor. tencerenin kapağını kapatıp yaklaşık 20-25 dk hiç karıştırmadan pişirdim. servis yaparken en üstten alta kaşığı daldırıp hepsinin tabağa gelmesini sağlıyoruz. ıspanağa benzesede kendine has ekşimsi ve tuzlu tadı kırmızı mercimek ile birleşince tamamlanıyor.

güveçte etli patlıcan

malzemeleri için :

• 300 gr dana kuşbaşı


• 1 büyük boy soğan


• 3 adet defne yaprağı


• 2 yemek kaşığı domates püresi


• 3 adet patlıcan


• 2 orta boy patates


• 2 adet çarlistan biber


• tuz , karabiber

patlıcanları - patatesi ve biberi doğradım, zeytinyağı ve tuz atıp heryerine gelecek şekilde harmanladım. fırını ızgarısı yakıp sebzeleri ara ara karıştırarak fırınladım. bu şekilde hem kızartma tadı alınıyor hemde az yağlı oluyor.

etleri kuşbaşı doğrayıp yıkadım, güvecin altını yaktım. etleri süzüp güveçte suyunu çektirdim. soğanları küp doğrayıp etler ile bir iki dakika kavurdum. zeytinyağ ekleyip bir kaç kez karıştırdım. domates püresini ve salçayı ekledim,tuzunu karabiberini ve defne yaprağını koydum, üzerini bir parmak geçecek şekilde sıcak su ilave ettim, kapağını kapatıp 220 derecede etler pişene kadar fırınladım, arada suyu azalmış ise sıcak su ilave ederimki yanmasın. etler yumuşayınca patatesi - patlıcanı ve biberi sırayla dizdim. 15-20 dakika daha sularını birbirine karışsın, özleşsin diye fırınladım.

MELÜŞ TARİFLERİM

uzun zamandır aklımda idi, ha şimdi ha yarın derken kaldı. her yaptığımda beni mahcup etmeyen, yiyenleri memnun eden, sürekli yaptığım tariflerimi MELÜŞ tariflerim başlığı altında etiketlemeye karar verdim. umarım sizde yapıp memnun kalır ve yorum bırakırsınız. kimbilir çocuklarım büyür buradan bakıp pişirirler. kimler bakacak kimler.....

MELÜŞ ün açılımı

MAHCUP ETMEZ
EMEĞİMİN KARŞILIĞINI VERİR
LEZZETLİ
ÜZMEZ
ŞAŞMAZ

tuzda balık

armut piş ağzıma düş bir yemek derseniz aşağıdaki malzeme listesi bana bunu hep sağlar. sağolsun hayatım yemeyide yedirmeyide sevdiği için bu tarifi büyük bir keyif ile hazırlar. ev hem balık kokmaz hemde bir o kadar lezzetli olur. burada şanslıyız ki hem taze hemde deniz balığı kolaylıkla bulabiliyoruz. tek handikap temizlenmiş olarak her yerde almanız mümkün değil.

geçenlerde arkadaşlarımızın evinde gidip balığı hazırladı, tuz kapladı. ben çocuklar ile gidene kadar balık pişmiş,masada ev sahiplerimiz tarafından hazırlanmıştı. benim için tam bir keyif oldu.

• 2 kg iri tuz


• büyük beyaz etli balık


• ve becerikli bir eş

püf noktası : büyük balık tercih ediyoruz. Levrek ve çupra alındığında pulları temizlenmeyecek, somon seçilirsede derisi yüzülmeyecek ki tuz yapışmasın. iri tuz alındığında genelde nemli oluyor, eğer kuru ise su ile hafif nemlendirerek kullanıyoruz. hiç açık yer kalmadan balığın her yeri tuz kaplanacak.

bu tarifte levrek temizlenip, yıkandı. pulları halen üzerinde unutmayın. fırın tepsinin altına tuzun yarısı yayılır. balıklar biribirine yaslanarak yerleştirilir. kenarlarda kalan tuzlar yanlardan ellerimiz ile toplanıp tamamını kaplayana kadar tuz ilavesi yapılır. gerektiğinde ellerimiz ıslatılarak tuzu tepe halinde balıkların etrafına sıvarız, hava almaması için hiç açık yer bırakmayız.
220 derece fırında 50 dakika pişirilir. çıktığında taş gibi sert olduğu için eşinizin çekiç ve büyük bir bıçak (tornavidayı) hazırlaması gerekir.

bir ucundan kırılmaya başlanır. üstü kapak gibi geniş açılıp balıklar tepsiden servis tabağına alınır. bizim aşçımızın hizmetleri burada bitmez bir güzel kılçıkları temizlenip masaya öyle getirir.

patates yatağında çupra

yazın sıcağına ve aile hasretine dayanamayıp memlekete gidilince, bizim gibi tatile erken gidenler larissayı bekler. arkadaşlarımızdan eşleri olmayanları mümkün mertebe çağırmaya çalışıyoruz. ana yemek balık olunca babamız iş başında. burada balığı temizlemiyor, yada nadiren temizliyorlar. gözünü seveyim eskişehirin, hamsiyi bile temizliyorlardı.

menumüz de şakşuka, humus, salatamız vardı.

fırında patates yatağında çupra :

• 3 adet çupra
• 3 adet patates
• kekik ve tuz
• defne yaprağı

borcam zeytinyağı ile yağlanır, üzerine yarım parmak kalınlığında patates dilimleri üst üste gelmeyecek şekilde her yeri kaplanır. kekik ve tuz serpilir. balıkların içine defne yaprağı konarak içlerine biraz karabiber serpilir ve patateslerin üzerine yatırılır. 220 derece fırında yarım saat servisten hemen önce pişirilir. sıcak sıcak yenir.

fırında közlenmiş şakşuka :

• 2 adet patlıcan
• 5-6 adet çarliston biber
• 3 domates
• 1 çay kaşığı şeker, tuz ve karabiber

kızartma yaz günü ağır olur diyen eşime yediremeyince bende közlemeye karar verdim. patlıcanları şerit halinde soyup küplere kestim. biberleri de aynı büyüklükte doğrayıp tepsiye dizdim. üzerlerine sıvıyağ gezdirerek fırının ızgarasında gidip gelip yanmasın diye karıştırarak pişirdim. sonra domatesleri sulu olanlarından seçip rendeledim. ve tencerede harlı ateşte karabiber ve tuz serperek iyice sulandırdım, suyunu çekmeye yakın sebzeleri ilave edip şekerini attım, bence domates soslarına şeker çok güzel bir tat veriyor. bir kaç dakika karışmalarını bekleyip dinlendirmeye aldım. humus tarifinide yayınlayacağım en kısa zamanda.

daha önce tarifini yayınladığım cici bebeli pastadan yapmıştım. küçük pastacıklarda burada pastanelerde rastladığımız şık ve güzel lezzetlerden.

cici bebe ve şanti

bu kadar kolay olupta bu kadar lezzetli tarif az olur. tabi cicbebeyi çok seviyorsanız bu dediğim geçerli. unutmadan eti eti eti başka marka aynı lezzeti vermiyor. arkadaşım selnur ben daha eşimle çıkarken yapmıştı bu tatlıyı bende o günden beri mudavimiyim. tatlı yada soğukluk ne derseniz olur.

• 400 gr cicibebe
• 1 paket krem şanti
• 1 bardak süt
• sülemek için şekerleme
  

krem şanti 1 bardak süt ile çırpıp içine cicbebeleri kırmadan koyuyorum üzerlerine biraz ıslatmak için 5-6 kaşık süt serpiyorum ve iyice harmanlıyorum, istediğim bir kalıbı streçleyip karışımı döküp hafif bastırıyorum. bir gece bekledikten sonra servise hazır. dediğim gibi çok kolay ama tadı harika. süt içemeyen ve bu yüzden beyaz pastaları yemeyen kızım bile buna bayılıyor.

3 makarna, bir akşam yemeği

patlıcan dolgulu kıyma soslu , sebzeli , kıymalı-peynirli fırında makarna.......

nasıl seviyorsanız öyle olan makarna,en güzel yanı istediğiniz sosla veya sade yiyebilmek

makarna olunca başka yemeğe gerek yok bence, arkadaşlar ile tadı başka olur diye bizde onlarsız yapamadık. makarna partisi verdik.

sebzeli makarnanın sosunda pişirme sırasına göre havuç,kırmızı ve yeşik biber, kabak,mantar ve domates ve 2 adet knor fesleğen tablet var. yanına biraz salata almaz mısınız, pazardan aldığım domatesler o kadar ince kabuklu ki inanılmaz, bir o kadarda lezzetli.

paketi ile görünen büyük boy boru makarnaları haşlayıp, içlerine önceden kavrulmuş az yağlı kıyma domates sosu ile doldurdum, birkaç tanesinide kaşarlı-feta peyniri kekikli karışımdan doldurdum. üzerine 1 tatlı kaşığı tereyağ ve 1 tatlı kaşığı un ve bir bardak süt ile hazırladığım beşamel sostan döktüm 10-15 dk fırınladım çıkarmadan önce üzerine kaşar rendesi serptim.

gecenin ve benim her zamanki favorim mantı makarna idi. ablamın tarifinin modifiye hali.bir orta boy patlıcanı alacalı soyup dilimledim, parmaktan ince uzun şeritler kestim ve onlarıda yaklaşık 1 cm uzunkuğunda kesip hafif yağda kızarttım, daha hafif olmasını istediğimde yağlayıp fırınlıyorum, ama bu defa lezzetten ödün vermedim.kızartılan patlıcanlar soğuyunca birer birer mantı makarnaların içine hünerli kocamın elleri ile dolduruldu. bir orta boy patlıcan yaklaşık 200 gr makarnayı dolduruyor. mantı makarnayı yiyeceğimiz zaman haşladım, süzdüm sıcağı çıktıktan sonra üzerine sarımsaklı yoğurt döktüm. buradaki yoğurtların tamamı süzme gibi gayet kıvamlı ve çok lezzetli, yağ oranları ise her damağa göre. servis yapmadan hemen önce ise lezzetini arttıran kıymalı sos ile taçlandırdım.

kıymalı sosu dana kıymadan kavurarak hazırladım, lezzet katması için sevdiğimiz baharatlardan attım, karabiber,kimyon, az pul biber ,nane ve sumak. denemediyseniz sumaklı bence tatmalsınız.

fırında makarna ve patlıcanlı çok beğenildi, değişik bir tarif arıyorsanız denemeye değer.........